Antalya Mevlevihanesi’nin temelleri 13. yüzyıla, Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad’ın hüküm sürdüğü döneme kadar uzanmaktadır. Antalya’nın en eski ibadet yapılarından biri olan Yivli Minare Camii Külliyesi içinde yer alan bu yapı, Osmanlı döneminde Mevlevihane olarak işlev görmeye başlamıştır.

Tarihçiler, Antalya’daki bu yapının Konya, Kütahya ve Afyon’daki Mevlevihaneler ile birlikte Anadolu’nun ilk dört Mevlevihanesi arasında olduğunu düşünmektedir. Osmanlı yönetimi altında Mevlevihane, Mevlevi dervişlerinin sema ayinlerini icra ettikleri, tasavvuf eğitimleri aldıkları ve halka manevi rehberlik ettikleri önemli bir merkez haline gelmiştir.

Mevlevihane, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde zayıflayan Mevlevi tekkeleri ile birlikte zamanla işlevini yitirmiş ve terk edilmiştir. 1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla resmî olarak faaliyetleri sona ermiştir. Ancak 20. yüzyılın sonlarında restorasyon çalışmaları ile tekrar ayağa kaldırılmış ve günümüzde bir müze olarak halkın ziyaretine açılmıştır.

Antalya Mevlevihane Müzesi'ni ziyaret ettiğinizde göreceğiniz eserlerden ilki, Mevlevi dervişlerinin giysileri, geleneksel müzik aletleri ve sema gösterilerinin betimlendiği canlandırmalardır. Müzede, Sema ayinlerinde kullanılan kıyafetler ve dervişlerin ritüel giysileri de sergilenmektedir. Tasavvuf müziğinde kullanılan ney, kudüm, tambur ve rebab gibi geleneksel müzik aletleri de bulunur. Mevlevihane, Selçuklu ve Osmanlı mimarisinin harmanlandığı zarif bir yapıya sahiptir. Taş işçiliği, ahşap detaylar ve kubbeli yapılar, ziyaretçilere geçmişin ruhunu hissettiren bir atmosfer sunar. 

Eğer Antalya’ya yolunuz düşerse, bu mistik müzeyi ziyaret etmeyi unutmayın! Burada tarihin, kültürün ve manevi huzurun iç içe geçtiği benzersiz bir deneyim sizi bekliyor.

Giriş Ücreti: Ücretsiz

Ziyaret Saatleri: 08:30 - 17:30

Adres: Selçuk Mahallesi No:36 Muratpaşa/Antalya